Gri gökyüzü, dalgalı köpüklü deniz, uçuşan eşyalar, sallanan lamba direği, her rengin en koyusu. Malatya Escort Yemyeşil ormanlar haki renge bürünmüş, masmavi deniz sanki siyaha çalan bir gri ve rüzgar öyle hoyratça vuruyor ki, dalgalar savruluyor umarsızca. Kuşlar uçmaya çalıştıkça yalpalıyor. Bu fırtına korkarım ki hepimizin içini titretiyor. Bu kış günü bu soğukta ısınacak sevgiler yoksa eğer insanın içine işliyor. Bir virüs gibi sinsice giriyor içine. Hep böyle değil midir hayatımızdaki fırtınalar da? Önce renkler koyulaşır kaybolur sonra yalpalatır kuşlar gibi insanı. Sonrası malum işte, insanın içine işler. Bir hastalık gibi sarar her yanını. Bazen güçsüz bırakır hayata karşı, bazen hırs yaptırır söküp atmak ister gibi.
Malatya Escort Bayan Denizin fırtınaya karşı içindeki canavarı söküp atmak ister gibi sarsması üstündeki gemiyi. İşte öyle sarsar bedenimizi. Sanki yazın girip serinlediğimiz o deniz değildir o, ürkütür insanı. Sonra hiç ummadığımız biri oluruz. Yorulmuş. Bitkin. Fırtınada sarsılan dalgalarla boğuşan gemi gibi. Her dalga vuruşu can yakar artık. Eski güçlü insan çöker zamanla. O eski heybetli gemi yoktur artık. O fırtına eser geçer. Geçer de, teğet mi geçer yoksa deler mi geçer? Yeniden güneşin açacağına ümidi kalmaz insanın. Sanki hep bu kopkoyu renkler hakim olacak gibi. Sanki bu fırtına hiç dinlemeyecek gibi. İnsanın boğazına bir düğüm gibi. Ne kadar durulmuş gibi olsa da geçmez o fırtına. Tam doğruldum derken yeniden eserse, artık insan bırakır kendini onun şiddetine. Doğacak mı güneş? Yeniden renklere bürünecek mi hayat? Malatya Escort Bayanlar Dinecek mı bu fırtına?